Aslında Çanakkale'nin tahmininden sıcak havası bu şehri daha ilk bakışta çok beğenmeme neden oldu. Daha şehre girerkenki yeşillikler ve güzel manzara bu şehrin aslında iç güzellini bir nevi ilk bakışta yansıtıyor denebilir.
İzmir havasındaki kordon akşam üzeri insanların hava alıp gezinmek için çıktıkları çok güzel bir alan. Bu sahildeki güzel restoran ve barlar gecenin geç saatlerine kadar tıklım tıklım denebilir.
Hernekadar Gelibolu tarihi yarımadasına gitme şansı bulamasam da rehbersiz gidilmemesi gerektiğini her sorduğum kişi söyledi. Çanakkale içinde günü birlik tarihi yarımada turu ayarlamak mümkün. Ancak toplamı 190 km olan bu tur için 1 tam gün ayırmanız lazım.
Şehrin Anadolu yakasındaki merkezde kale içini ve Çanakkale şavaşında kullanılan topların çoğu bir açıkhava müzesi şeklinde görülebiliyor. Kalenin hemen yanındaki Nusret Gemisine binip içindeki minik kamarasında güzel bir animasyon şovuyla savaş zamanında denize nasıl mayın döşediğini ve küçük bir geminin savaşın gidişatını nasıl etkileyebildiğini görebiliyorsunuz. Aynı şekilde kalenin içinde de savaşla ilgili gösteriler ve canlandırmalar inanılmaz.
Konaklama konusunda tavsiyem kordona yakın yerlerde kalmanızç Merkezdeki öğretmen evi uygun bir seçenek. Otellerden ise Akol ve Anzac oldukça merkezi. Benim kaldığım Anafartalar otel de feribot iskelesinin dibinde. Deniz manzaralı odadan boğazı seğretmekse muhteşem(Bkz. aşağıdaki resim).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder